İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Terörle Mücadele Şubesi, DAEŞ terör örgütüne yönelik kapsamlı bir operasyon düzenledi. Operasyon, özellikle son dönemde artan DAEŞ faaliyetleri ve teröristlerin yeniden yapılanmalarının önüne geçmek amacıyla gerçekleştirildi. Şehir genelinde eş zamanlı olarak yapılan operasyonda 14 kişi gözaltına alındı.
DAEŞ, Türkiye’deki varlığını sürdürmeye devam ederken, güvenlik güçleri de bu duruma karşı önlemlerini artırarak operasyonlarını sürdürmektedir. Son dönemde yapılan istihbarat çalışmaları neticesinde, örgütün İstanbul’daki hücre yapılanması tespit edildi. Organizasyonun üyelerinin, hem Türkiye’de faaliyet gösteren diğer terör gruplarıyla iletişimde bulunduğu hem de Türkiye’ye yönelik çeşitli saldırı planları yaptığı öğrenildi. Gözaltına alınan şüphelilerin, DAEŞ'in propagandasını yayan, finansal destek sağlayan ve insan kaynağı temin eden kişiler olduğu bildirildi.
İstanbul'un çeşitli semtlerinde eş zamanlı olarak düzenlenen operasyon, uyuşturucu madde ve silahlı terör grubu tespit öncesinde geniş bir istihbarat ağıyla gerçekleştirildi. Operasyonda, polis ekipleri tarafından yapılan aramalarda çok sayıda dijital materyal ve örgütsel dokümanlara el konuldu. Gözaltına alınan kişilerin sorguları devam ederken, emniyet yetkilileri, kamu güvenliği açısından bu tür operasyonların önemine vurgu yaptı. Operasyon sonrası yapılan açıklamalarda, DAEŞ’a karşı mücadele kararlılığının süreceği, güvenlik güçlerinin her türlü tehdide karşı hazırlıklı olduğu belirtildi.
Gözaltına alınan kişilerin, 2013 yılından bu yana Türkiye'de DAEŞ adına faaliyet yürüttükleri öğrenildi. Bu tür operasyonlar, Türkiye’nin terörle mücadelesinin ne kadar kararlı olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Uzmanlar, DAEŞ’in son dönemlerde Türkiye’deki hücrelerinin yeniden yapılandığına dikkat çekiyor ve bu durumun hem ulusal hem de uluslararası güvenlik açısından büyük riskler barındırdığını vurguluyor.
İstanbul’un yanı sıra, ülke genelinde de DAEŞ'e yönelik benzer operasyonların sürdürülmesi ve terörle mücadele faaliyetlerinin artırılması gerektiği ifade ediliyor. Kamuoyunun bu konuda bilinçlendirilmesi, istihbarat paylaşımının arttırılması ve toplumsal duyarlılığın yükseltilmesi, Türkiye’nin bu tehdit ile başa çıkmasında belirleyici olacak unsurlar arasında yer alıyor.
Son olarak, gözaltına alınan kişilerin yargı süreci ve olası ceza süreçleri, terörle mücadelede elde edilen başarı açısından oldukça kritik öneme sahip. Türkiye, bu tür operasyonlarla sadece iç güvenliğini değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik iş birlikleri ve taahhütlerini de güçlendirmeyi amaçlıyor. DAEŞ ile bağlantılı olduğu tespit edilen kişilere yönelik yürütülen soruşturmalar, terörle mücadelenin ne denli geniş bir perspektife sahip olduğunu ve bu bağlamda, devletin kararlılığını gözler önüne seriyor.