İlişkilerde güven, sevgi ve anlayış, sağlıklı bir bağ kurmanın en temel bileşenleridir. Ancak her ilişki, zamanla bazı zorluklar ve sorunlarla karşılaşabilir. Danışmanlık ile ilgili çalışmalar yürüten profesörler, bu zorluklardan bazılarının geri dönüşü olmayan noktalara kadar ilerleyebileceğini açıklıyor. Uzun yıllar boyunca ilişkiler üzerine araştırmalar yapmış olan Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, bu noktaların neler olduğunu ve bu aşamaların nasıl aşılabileceğini merak edenler için önemli bilgiler paylaştı.
Prof. Dr. Yılmaz, ilişkilerin bir yolculuğa benzediğini, bazen bu yolda irili ufaklı çatışmalarla karşılaşılabileceğini belirtiyor. Ancak bazı çatışmalar ve anlaşmazlıklar ilerleyerek geri dönüşü olmayan noktalara ulaşabiliyor. Bu noktalar, ilişkinin dinamiklerini derinden etkileyen, güvenin zedelenmesine ve tarafların birbirine yabancılaşmasına neden olan durumlar olarak tanımlanabiliyor. Uzman, özellikle 'ihanet dalgası' olarak adlandırdığı durumların, birçok çiftin ilişkilerinin sona ermesine neden olduğunu vurguluyor. Yılmaz, ayrılıklar sonrasında insanların yaşadığı duygusal yüklerin, özellikle ihanet durumlarından sonra katlanılmaz bir hale gelebileceğini ifade ediyor.
İlişkilerde geri dönüşü olmayan anların çoğu, sağlıklı iletişim kurma eksikliğinden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, çiftlerin birbirleriyle açık bir iletişim kurması gerektiğini savunuyor. Aralarındaki sorunların çözülmesi için öncelikle güven tesis edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yılmaz, çiftlerin birbirlerine olan güvenlerini sarsan her türlü şüpheyi açıkça paylaşmalarının önemini vurgulayarak, “Güvenin temeli açık ve dürüst bir iletişimdir. Birbirinizle doğru bir şekilde iletişim kurmadığınızda sorunlar büyüyebilir ve geri dönüşü olmayan noktalara gidebilir." ifadelerini kullanıyor.
Yılmaz, sağlıklı bir ilişkiyi sürdürmek için tarafların birbirine duyduğu saygının da büyük öneme sahip olduğunu söylüyor. Çiftlerin birbirlerinin sınırlarına saygı göstererek, kişisel alanlarını korumaları gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, sağlıklı bir ilişki için duygusal destek ve anlama ihtiyacının da göz ardı edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Her bireyin kendi duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceği, karşılıklı destek ve anlayışa dayalı bir ilişki, geri dönüşü olmayan aşamalara girmeden sorunları aşmanın anahtarıdır.
Son olarak, Prof. Dr. Yılmaz, sadece olumsuz anların değil, olumlu anların da ilişkinin önemli parçaları olduğunu belirtiyor. Mutlu anların paylaşıldığı, birlikte vakit geçirilen zamanın arttığı, güzel anıların oluşturulduğu her ilişki, zorluklara karşı daha dayanıklı hale geliyor. Bu nedenle, çiftlerin duygusal bağlarını güçlendirmek için birlikte ne tür aktiviteler yapabileceklerine dair önerilerde bulunuyor. "Küçük sürprizler, romantik akşam yemekleri ya da sadece birlikte geçirilen basit anlar, ilişkinizin temel taşlarıdır. Bu tür aktiviteler, karşılıklı güven ve çerçeveyi kuvvetlendirirken, geri dönüşü olmayan zor anlara daha dayanıklı olmanızı sağlar." şeklinde açıklamalar yapıyor.
Sonuç olarak, ilişkilerde geri dönüşü olmayan noktalarla karşılaşmamak için, tarafların açık iletişim kurması, birbirine saygı göstermesi ve olumlu anlara odaklanması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Yılmaz, bu sayede ilişkilerin daha sağlıklı ve kalıcı hale getirilebileceğini vurguluyor. Unutulmamalıdır ki, her ilişkinin kendine özgü dinamikleri vardır; ancak sağlıklı iletişim ve anlayış bu dinamiklerin en temel unsurudur.